ORTA DOĞUYA NE ZAMAN BAHAR GELECEK?

 arabien[Yazık oldu Orta Doğuya, yazıklar olsun Avrupalıya! …ki; uymayan kaftanı, uymayan bedene giydirmeyi zorlayarak kol kanat kesmeyi medeniyet getirmek sandılar!]

Bilinen bir gerçek varsa oda şudur ki; Arap Baharına destek veren Avrupalılar kendi tarihlerini unutmuş olmalıdır.

Bir başka acı gerçek ise; Orta Doğu halkları despot rejimlerin idaresinden kurtulmak istediği için, ayaklanmış olsa da, henüz hayal ettikleri demokratik gelişmişlik yeterli olmadığı için istedikleri devrimleri gerçekleştirmekten çok uzaktadırlar. Yıktıkları yönetimleri paylaşmak sevdasına düşen bu adı geçen Arap ülkeleri, iç çatışmalara düşerek bölgeyi kana bulamış olmaları bunun en bariz delilidir.

Avrupanın gelişiminde yapılan devrimlerden biliyoruz ki; yapılan her devrimin arkasından ülkelerde yaşanılan kaosun bedeli hiçte az olmamıştır. Bu durum gerek Fransa devrimi olsun gerekse Almanya, Rusya devrimi olsun, arkasından mutlaka bir kaos yaşanmıştır ve binlerce, belki de milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur. Bunu çok iyi bilen Avrupalılar, kendi tecrübelerini sil baştan yaparak Orta Doğunun „doğal yapısını“ değiştirmek yolunu seçmesi, tarihin affetmeyeceği bir hatadır.

Orta Doğuya baktığımızda görüyoruz ki; dış kaynaklı olsa da yapılan yıkımların arkasından bitmeyen iç kavgalar ile tahribat devam etmektedir. Bu durumu Afganistan, Irak ve arkasından Tunus’da başlayan „Arap Baharı“ ile tüm Orta Doğuyu ateşe veren, son durağı Suriye olan ayaklanmanın bıraktığı yıkımlar içler acısı olmuştur. Baştan beri aklı selim olan insanların sürekli olarak söylediğini burada tekrar edecek olursak: „Suriye düşerse, sıra Türkiye’ye gelir“ sözünün ne kadar doğru olduğuna bir daha şahit oluyoruz.

Ülkemize yapılan terör saldırılarının sebepleri çok iyi analiz edilirse, bunda bizim de payımız olduğu ortaya çıkar. İnanç üzerinden bağ kurduğumuz insanları ülkemize aldık. Mülteci politikamızda eksiklik olduğunu kabul etmedik. Hudutlarımızı yeteri kadar sıkı kontrol altına almadık.

Bundan daha kötüsü ise; en azından Avrupalılar kadar, bizde dış politikada yanlış adımlar atarak başka devletlerin iç işlerine karışmayı bir „büyük ağabeylik“ gibi algılayarak, o devrin çoktan tarihe karıştığının farkında olamadık. Sanırım ki; en büyük hatayı da burada yaptık.

Başlıkta sorduğumuz sorunun cevabına gelince.

Bölgemiz olan Orta Doğu, tarihinin en zor çağını yaşıyor. Eski çağlarda yapılan savaşlarda kılıç vardı, günümüzde ise gelişmiş savaş teknolojisi ile yapılan tahribat, öldürülen insan, göçe zorlanan insanların dramı hiç bir zaman bu kadar büyük ve acımasız olmamıştı.

Günümüzdeki Orta Doğu, Romalıların Yahudileri dağıtmasına ölçek olacaktan da daha çok ileri gitmiş olan bir tahribatın ölçüsü olmuştur. Orta Doğuda en azından günümüzde yaşayan kuşak değişmeden Baharı beklemek hayalden başka bir şey değildir. Bu ise en azından 50-100 yıl demektir.

Yazık oldu Orta Doğuya, yazıklar olsun Avrupalıya! …ki; uymayan kaftanı, uymayan bedene giydirmeyi zorlayarak kol kanat kesmeyi medeniyet getirmek sandılar!

Mehmet Nuri Sunguroğlu

14.01.2016