ÖZGÜRLÜK VE SORUMLULUK


Doğuştan hakkımız olan özgürlük; sorumluluk ister!

Özgürlüğün sınırsız olduğunu düşünen bireyler, sorumluluk duygularının yok olduğu bir toplumun başlangıcıdır. Oysa; sorumluluk duygularından yoksun bir toplumda, sevgi, saygı ve barıştan söz edilemez.

Yaşadığımız zaman diliminde her aklına gelen bir şeyler söylüyor. Kişinin tabii  hakkı olan, yaşam, fikir ve düşünce özgürlüğü sorumluca kullanılmazsa… özgürlüğe vurulan ilk darbe olur ve kendisini dejenere eder.

Özellikle: Siyasette ve daha farklı yüksek makamlarda görev yapanlar, günlük hayatımızda önemli rol oynayan basın ve görsel medya;  “özgürce konuşabildikleri kadar; sorumluca susmayı da bilmelidirler”!

Kişinin özgürlüğü; bir başka kişinin özgürlüğünün başladığı yerde bitmesiyle beraber, sorumluluğa bürünerek  devam etmelidir.

İkinci kişilerin hak ve hürriyetlerine riayet etmek, kendi hak ve hürriyetimizin teminatıdır. Bu durumlar bireysel alanlarda olduğu kadar, toplumsal alanlarda da geçerlidir. Sosyal sorumluluk diye tanımladığımız bu düşünce; kişiye ve topluma saygı ile başlar. Kişinin ve toplumun hak ve hürriyetini kabul etmekle başlar. Başkalarının fikir ve düşüncelerine saygı göstererek; kendi fikir ve düşüncelerimizi dile getirmek hakkımız olduğu kadar, yalnış diye algıladığımız fikir ve düşüncelere cevap vermek de sorumluluğumuzdur.

Özgürlük; tarih boyunca arkasından koşulmuş bir kavram olmasıyla beraber, ne kadar anlaşıldığı hala tartışılmaktadır.

Özgürlük; öğrenilmek ister.

Onu yaşamak ve yaşatmak, bilgiye muhtaçtır.

Öğrenimden önce, eğitime muhtaçtır.

Toplumda barış ve huzurun teminatı olan yazılmayan kanunların bilincinde olmaya muhtaçtır.

1989 yılında Sovyetler birliğinin yıkılmasıyla özgürlüklerine kavuşan doğu dünyası; başta Rusya olmak üzere; özgür ve hür olmanın nasıl olduğunu bilmediklerinden ötürü, çektikleri sıkıntıları gördük. Başı boş bırakılan Rus halkı, kendilerini idare etmekten aciz kaldılar. Çünkü özgürlük onlar için öğrenilmemiş, yaşanmamış bir kavramdı.

Zamanın devlet başkanı Boris Yelzin’in özgürlük anlayışı Rus halkına iyi gelmemişti. Boris Yelzin’in özgürlük anlayışı Avrupa’nın beğenisini alıyordu ama…Rus halkının geleceğinin teminatı değildi.

Arkasından başkan olan Wiladimir Putin; Boris Yelzin’in özgürlük anlayışına dur demeseydi… bu gün çok farklı ve kötü bir durumda olan Rusya olacaktı karşımızda.

Ekonomisi çökmüş, ahlak anlamını kaybetmiş, güçlünün güçsüzü ezdiği bir Rus halkı olacaktı karşımızda .

Dünyada söz hakkı kalmamış ama, elinde her türlü atom silahları olan bir Rusya olacaktı karşımızda. Böyle bir Rusya ile dünya barışı ne kadar sağlam olurdu bunu düşünmek dahi istemiyorum.

Evet…özgürlük sorumluluk ister! Belki de özgür olmaktan daha fazla sorumluluk ister. Sevgi ister, saygı ister. Hak ve hukuka riayet ister. Dürüstlük ister. Yalan dolan ile kimseyi kandırmak için değildir özgürlük. İkiz kardeş gibidirler, birini ihmal edersen öteki isyan eder vesselam…

Tüm iyi dileklerimle…özgür ve hür düşüncelerinizle Allah’a emanet olun!

Mehmet Sungur

Hakkında Mehmet Nuri Sunguroğlu
Yaşlılarımız geçmişimiz, Çocuklarımız geleceğimizdir. Her ikisini de ihmal eylemek tamiri zor olan bir suçtur.

2 Responses to ÖZGÜRLÜK VE SORUMLULUK

  1. “Özgürlüğün sınırsız olduğunu düşünen bireyler, sorumluluk duygularının yok olduğu bir toplumun başlangıcıdır. Oysa; sorumluluk duygularından yoksun bir toplumda, sevgi, saygı ve barıştan söz edilemez.”

    Böylesi güzel ifade edilemezdi.

    Özgürlük kavramı ne yazık ki, çoğu kişi için her türlü serbet hareket içerisinde bulunabilmek demektir.

    Sorumluluk ise doğuştan insanın özünde olan bir fazilettir bana göre.

    Özünde sorumluluğu taşıyan insan bana göre hiç bir zaman özgür olamaz. Bu durum iyi midir? tartışılır ve çoğu kişiye göre de değişir.

    Bazen içimden “ey özgürlük” diye haykırasım gelir ama geçici bir heves olduğunu görünce fabrika ayarlarıma geri dönüveniririm. 🙂

    Senin de dediğin gibi Mehmet Abim, özgürlüğün öğrenilmesi için eğitim alınması gerekir. Bilmediğin bir kavramın peşinden gitmek, yüzme bilmeden suda çırpınmaya benzer.

    Özgürlük, yaşadığın evrende başkalarını da içine katabiliyorsan, kendi fikir ve idollerinin farkına vardırabiliyorsan ve bu bütünlüğün içinde göğe yükselebiliyorsan özgürsün.

    Selamlar, saygılar.

    Beğen

  2. “Özünde sorumluluğu taşıyan insan bana göre hiç bir zaman özgür olamaz. Bu durum iyi midir? tartışılır ve çoğu kişiye göre de değişir.”

    Kişilere göre değişsede ben iyi olduğuna inanıyorum. Özgürlük ile sorumluluğu beraber hissetmek ve uygulamak yaratılışımızın amacı olan „İnsan olma“ mutluluğuna erebilmektir. Hümanist bir yaşam felsefesi ile hem özgürlüğümüzün, hem de sorumluluğumuzun tadını daha „özgürce“ hissedebiliriz…diye düşünüyorum.

    Tüm iyi dileklerimle!
    Saygılar efem…

    Beğen

Yorum bırakın