VİYANA’DAN İSTANBUL VE TRABZON’A

ŞARK SEYAHATLERİ

TUNA NEHRİ BOYUNCA VİYANA’DAN İSTANBUL VE TRABZON’A

TUNA NEHRİ BOYUNCA VİYANA’DAN İSTANBUL VE TRABZON’A
Türk diline ve edebiyatına kazandırdığım bu ikinci kitap da baskıdan çıkmış olup satışa sunulmuştur. Eseri internet üzerinden olduğu gibi, tüm kitapçılardan da temin edebilirsiniz.
Açıklama:
Türkler denize benzer, gittikleri yerden geriye çekilseler de tuzu arkada kalır.
Günümüzde Balkanları böyle anlasak da geçmişte hiçte öyle değildi. Aradan bir asır geçmiş olsa da Balkanların her yerinde Türklerin izleri saklıdır.
Prof. Dr. Kari Koch, 1843 yılındaki Viyana-Trabzon yolculuğunda 2622 km yolun 2300 km kadarını Türklerin hakimiyeti olan bölgelerden geçerek Trabzon’a gelmiştir. Tuna Yolculuğunu buharlı gemi ile yapan Prof. Koch, yazdığı bu eserin önemli bir bölümünü İstanbul’a ayırmıştır. Prof. Dr. Kari Koch 1843 yıllarında ülkemizin sosyal yapısını, yaşam tarzını, siyasi ve iktisadi durumunu özenle kaleme alarak arkada kaynak bir eser bırakmıştır.
Çeviri: Mehmet Nuri Sunguroğlu

Yayın Tarihi: 06.09.2021
ISBN: 9786257472364
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 448
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kâğıt Cinsi: Kitap Kâğıdı
Boyut: 16 x 23 cm 

Tüm kitapçılarda

TRABZON’UN 1869 YILLARI

Gâvur meydanında (Bugünkü Meydan ve park alanı) İskender Paşa cami ve Trabzon’un 1869 yılları!
TRABZON 1869
[…] Az ötede nalbantlar vardır. Biraz daha ötede kuyumcular, kirli ve kara küçük bir dükkânın içinde diz çökmüş, küçücük şaheserler yapıyorlar.
Kuyumculardan çıkınca, umumiyetle Ermeni olan terzilere giriliyor. Bir camekânın arkasında, muhtelif tatlı renklerde ipekli, kadife ve çuha esvapları işliyorlar ve dikiyorlar.
Şekerciler, lokumcular, kavurmacılar ve diğer yiyecek satıcılar da çok; fakat çarşının en dikkate değer kısmı arabacılar, saraçlar, kunduracılar, çizmeciler ve bakırcılardır.
Kahveler, bütün şark kahvelerinin aynıdır. Büyük bir salonun etrafında üzeri kilim ile döşenmiş peykeler çevrilmiştir. Bunların üzerinde nargile tiryakileri kahvelerini içerler. Kahveci ekseriya ayni zamanda berberdir. Müşterileri, kahve içerek ve konuşarak sıralarını beklerler.
Trabzon’un kırk bin nüfusu vardır. Trabzon Türklerinin büyük bir kısmı tüccar ve balıkçıdır. Trabzon’da tüccar ve işçi olarak İranlılar da vardır; ince dudakları, her arzuya yatkın derecede tabiatları ve çıkarlarını bilmeleri sayesinde kısa bir zamanda servet sahibi olurlar.
Osmanlı memleketlerinde Avrupalılarla ayni derecede kapitülasyonlardan istifade etmektedirler.
Trabzon Ermenilerine gelince; Gregoryen ve Katolik mezheplerine sadık olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Aile hayatları, ananelere göre tanzim edilmiştir. Çocuklar babalarının önünde asla oturamazlar, kızlar, yemekte sofraya hizmet ederler. Mezhep ayrılıkları aralarında mücadeleyi eksik etmez.
Kıyafetlerine, çapraz bir yelek, üstüne kısa bir ceket giyerler; bellerine geniş bir ipek kuşak sararlar. Pantolonları geniş, şişik ve ayak bileklerine kadardır. Umumiyetle başlarına fes giyerler. Üzerine ipekli veya adi bir yemeni sararlar.
Trabzon Rumları ’da, Ermeniler gibi devletin reaya diye anılan tebaaları-dır. Babıali’den ziyade Rusya’ya karşı bir bağlılık, muhabbet göstermektedirler. Onları bu tercihe sevk eden mantığı anlamak kolay değildir. Bence efendinin değişmesi zararlarına olacak. Din ve politika meselelerine fazla düşkündürler. Babalarının kıyafetini muhafaza etmemişlerdir. Çoğu alafranga giyiniyorlar.
Evlerinin dışında bütün Trabzon kadınları çarşafa bürünürler, hangi milletten ve hangi dinden oldukları ayırt edilemez. Bazıları yüzlerini siyah bir peçe ile örterler.
Zenginler beyaz üzerine geniş menekşe kafesli ipekli çarşaf, fakirler küçük beyaz ve mavi kafesli bez çarşaf giyerler.
Trabzon’un çamurlu sokaklarında dolaşabilmek için kadınlar pabuçlarının altına ayrıca on santim yüksekliğinde nalın giyerler.
Bilâkis, evlerinde kadınların esvapları pek lâtiftir. Bir kadın veya genç kızın serveti, saç ve boyun altınlarıyla sayılır. Bazı ermeni kadınlarının ziynet altınları arasında fevkalâde kıymetli eski zaman paraları bulunur.
***
Kaynak: Trabzon’dan Erzurum’a 1869 / C
Çeviri: Reşad Ekrem Koçu / ÇIĞIR KİTABEVİ – İstanbul
Sadeleştiren: Mehmet Nuri Sunguroğlu 15.10.2018
Resim: Gâvur meydanında İskender Paşa cami ve Trabzon 1869
Resim: Théophile-Louis Deyrolle 1869

TRABZON SOKAKLARI 1985

TRABZON SOKAKLARI 1985
Bu resimler 33 Yıl önce kayıt altına alındılar.

Geçmişte kalan 33 yıl içinde çok şey değişti bu kadim şehrimizde.

Yollar, arabalar, binalar değişti. Göç verdi, göç aldı Trabzon. İnsanlar değişti. Kıyılara vuran dalgaların kıyıları değişti.

Köyler şehre taşındı ve daha birçok şeyler değişti bu güzel şehrimizde.

En iyisi kendiniz izleyin.

Zamanın şartlarında çekimini yaptığım bu video, sadece bir görsel olarak değil, yakın tarihimizin de bir belgeselidir.

Özel arşiv: Mehmet Nuri Sunguroğlu