DEMOKRASİ NEDİR? Bölüm -I-


demokrasi„Demokrasi yetim bir çocuğa benzer, her gün ve her yerde müdafaa edilmeye ihtiyacı vardır!“

ÖN SÖZ

Değerli okurlar!

Demokrasi nedir?…yazı serisini yayımladığımda ne kadar okunur diye hiç düşünmedim. Çünkü; yazının ne kadar okunacağından daha çok; bir vatandaş olarak azda olsa vermiş olduğum hizmet benim için daha önemliydi.

Dilimize „doladığımız“ demokrasi yönetim sistemi ülkemizde ne kadar anlaşılmıştır?…sorusunun cevabı bilinmesi için, önce demokrasiyi tanımlamak gerek ti. Antik çağdan beri evrim geçiren demokrasi sistemi, günümüzün en popüler yönetim sistemi olmasına rağmen…tam anlaşılamadığı da bir gerçektir. Bu durum sadece bizde değil, tüm dünya ülkelerinde az, yada çok farklı anlaşılanların olmasından dolayı, farklı uygulamalara da yol açmıştır.

Ancak; demokrasinin gelişiminde önemli rol oynayan Avrupa, diğer ülkelere kıyasla demokrasiyi en iyi uygulayan ülkeler olarak tanımlanabilinir…eksikleri olsa da(?)

Bizler Türkiye olarak uzun yıllar mutlakıyet ile yönetildiğimiz için, ne yazık ki; demokrasinin evrim gelişimine fazla bir katkımız olmamıştır.

Cumhuriyet döneminde; yani son 90 yıl boyunca demokrasiyi yaşamaya ve demokrasi ile yönetmeye çalışmaktayız. Ne yazık ki; bu zaman içerisinde bir çok sektelere uğrayan demokrasi yönetimi, kendisini geliştirmekte zorluklar içerisinde bazen yorgun düşmüştür. Yorgun düşmüştür…çünkü onu anlamakta geç kalmışların eline düşmekten kendisini kurtaramamıştır.

Son 10 Yıldan beri demokrasiyi daha da ileri getirmek isteyen ülke yönetimi; „ileri demokrasi“ kavramıyla şaşırtıcı bir terim kullanırken, kendilerinde aynı gelişimin olduğu söylenemez. Bunun en basit örneğini; ifade özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün olmayışıyla göstermek mümkündür.

Günümüzde demokrasinin beşiği olan bazı Avrupa devletleri dahi „ileri demokraside yaşadıklarını“ iddia etmekten kaçınırken; bizde bazı politikacılar „ Türkiye’de birinci sınıf demokrasi“ olduğunu halka anlatmaya çalışıyorlar.

Sadece bize olsa, bu söyleve amenna diyerek katlanırız. Çünkü biz çok şeylere katlanmaya alışık bir milletiz. Ne var ki; bu iddialarını demokrasiyi çok iyi bilen ülkelerin yönetimlerine de anlatmaya çalışıyorlar. Bu anlatım içe dönük popülist bir davranış olsa da…başka ülkeler için bu sadece bir “tebessüm” değerini aşmayan bir söylemdir. Çünkü; bireylerin hayalindeki noksansız demokrasiyi oluşturmak zaten mümkün değildir.

Ancak; eğitim düzeyi ne kadar yüksek olursa, demokrasi sistemi de o kadar güzel olur. Birde bunun yanında tabular haline bürünmüş gelenekler vardır ki…onları hangi sisteme koyarsanız koyun, rahat edebilmeleri mümkün değildir.

Özünde insan onurunun saklı olduğu demokrasi, ancak yaşanarak ve kurallarını benimseyerek mümkün olabilir. Bir bütün olarak ithal edilemeyen demokrasi…bir bütün olarak ta ihraç edilemez.

Bir başka ülkeye: “Size demokrasi getiriyoruz” diye savaş açmak sa…olsa olsa bir insanlık suçu olur. Savaş en son çare olmalıdır. Birilerine demokrasi getirmek için milyonlarca insanın canına, malına, ırzına tecavüz etmek, ne demokrasi ile bağlaşır nede bir başka sistem ile.

Demokrasi evde sevgi ve saygıyla başlar, okulda, sokakta, öğrenilir, toplumda tatbik edilir ve yüce meclisimizde istismar edilmeden tüm topluma eşit olarak uygulanır.

Demokrasi yetim bir çocuğa benzer, her gün ve her yerde müdafaa edilmeye ihtiyacı vardır. Geçmişte görülmüştür ki, demokrasi ile seçilenler, sonradan diktatör olabiliyor. Örnek olarak tarihin en korkunç savaşlarında olan 2. dünya savaşını başlatan Almanya eski Şansölyesi

Adolf  Hitler’i gösterebiliriz. Yakın tarihimizdeki Irak savaşı da seçilen bir başkan tarafından yapılmıştı.

Saygılarımla

Mehmet Sungur

DEMOKRASİ NEDİR? Bölüm -I-

GİRİŞ

Var oluşundan beri en çok tartışılan ve gelecekte de tartışılacağı kesin olan demokrasi rejimi, aslında bir kaç paragraf ile anlatılacak kadar kısa olmasına rağmen, hakkında en çok yazılar yazılan bu idare sistemi; tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.

Özünde; insan onurunun ifadesi olan „demokrasi“ kavramı, yönetim sistemi olduğundan beri çok badireler atlatmasına rağmen, yine de kendisini kabul ettirebilen bir çekici güce sahiptir.

Yazının uzunluğu nedeniyle bölümler halinde vermek istediğim bu yazının girişinde, sözü; demokrasinin asıl amacının ne olduğunu hukuksal olarak çok güzel anlatımıyla bize sunan, sn. Avukat Mehmet Akyol arkadaşımıza bırakıyorum.

1-        Seçim

Seçim, demokrasinin ön şartı olması nedeniyle, seçmenin özgür iradesini kullanma hakkıdır.

2-        Hukuk devleti

Yargının bağımsızlığının garantisi olan hukuk devleti, yargı kararlarının adaletli olarak vatandaşa yansıması olduğu için, demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.

3-            Özgürlük ve eşitlik

Kişinin düşüncelerini ifade edebilmesinin yanında, devletin milletine verdiği tüm haklardan eşit olarak faydalanabilmesi, demokrasinin eşitlik ilkesi olarak sistemi tamamlayan vaz geçilmesi mümkün olmayan hak olarak demokrasinin bölünmez parçasıdır.

4-            Çoğunluğun yönetim hakkı

Seçmenin özgür iradesiyle seçilen çoğunluk, yönetim hakkına sahiptir. Seçim kanunlarının topluma ne kadar uygundur olmasını, bağımsız yargının kararına bağlıdır.

5-        Azınlık haklarına saygı göstermek

Azınlık haklarına saygı göstermek, demokrasi sisteminin, insan onuruna olan borcudur. Azınlık nedeni ne olursa olsun; gerek inanç, gerek ırk olarak vb. Her halükarda korunması ve eşitlik ilkelerine uygun olarak uygulanmasıdır.

6-        Laiklik ilkeleri

Ülkemizde bir türlü açıklığa tam kavuşmamış olan Laiklik kavramı, demokrasilerin temel taşlarını oluşturan ve topluma asıl özgürlüğü veren kavramdır. Laiklik olmadan demokrasi olmasının mümkünatı yoktur.Zira,laik anlayış insanların inançlarına,yaşantılarına saygılı ve eşit mesafededir.

DEMOKRASİ KAVRAMI

Yunanca “dimokratia” sözcüğünden türemiş olan demokrasi kavramı, Türkçe’mize Fransızca olan “démocratie” sözcüğünden geçmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirler.

Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan’daki filozoflar Aristo ve Eflatun, demokrasiyi eleştirmişlerdir. O zamanlarda halk içinde “ayak takımının yönetimi” gibi aşağılayıcı kavramlar kullanılmıştır. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Artık siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmalarına girmişler ve; liberal, komünist, sosyalist, muhafazakar, anarşist ve faşist düşünürler kendi demokratik sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok fazla sayıda değişik tanımı oluşmuştur. İngiltere’nin eski başbakanlarından Winston Churchill’e demokrasi hakkında ne düşünüyorsunuz?…diye sorduklarında şu cevabı verdiği tarihe geçmiştir.

Winston Churchill: Demokrasi rejim olarak en kötü yönetim sistemidir. Ancak; bu güne kadar daha iyisini bulamadık….diye yanıtlamıştır.

Birinci bölümün sonu.  DEMOKRASİ NEDİR? Bölüm  -II- de buluşmak üzere saygılarımla.

Mehmet Sungur

17.06.2013

Hakkında Mehmet Nuri Sunguroğlu
Yaşlılarımız geçmişimiz, Çocuklarımız geleceğimizdir. Her ikisini de ihmal eylemek tamiri zor olan bir suçtur.

Yorum bırakın