CUMHURİYET AYINDA, CUMHURİYET BAYRAMINA DOĞRU

[Bizim Cumhuriyetimiz başkalarının Cumhuriyetine benzemez!]
Bizim Cumhuriyetimiz; esaret altına alınmak istenilen bir milletin; zincire vurulmak istenilen ruhunun şahlanışından doğmuştur!

Bizim Cumhuriyetimiz; başkalarının cumhuriyetlerine hiç benzemez. Ne var ki; biz onun asıl ruhunu anlatamamışız, anlayamamışız.
Bizim Cumhuriyetimizi sadece bir idare sistemi olduğunu düşünenler olsa da; bizim Cumhuriyetimiz “sadece bir idare sistemi değildir, biraz daha fazladır!”
Bizim Cumhuriyetimizin ruhundaki değerler batı düşüncesine benzemez, istilacı değildir. Orta doğu, Orta Asya, Kafkaslar, Uzak Doğu, Afrika, Güney Amerika düşüncesiyle bağlılığı yoktur; esareti kabul edemeyen bir milletin eseridir!
Bizim Cumhuriyetimiz iç savaşın sonunda parçalanarak kurulmamıştır. Parçalamak isteyenlere karşı verilen mücadelenin sonunda bileğinin hakkıyla kazanılmıştır.
Bizim Cumhuriyetimiz; biat ve kapı kulu sistemine son vererek, özgür düşünebilen, eşit hak ve hukukun yolunu açan bir Cumhuriyettir.
Bizim Cumhuriyetimiz; Almanlar gibi, dünyayı istila etmeye kalkan bir milletin kafasına vurularak: ”Al sana yeni bir idare sistemi, ülkeni bu sistemle idare et“ diye; batı Almanya’ya verilen emperyalist bir Cumhuriyet değildir.
Bizim Cumhuriyetimiz; Sovyetler birliğinin doğu Almanya’ya sunduğu komünist bir sistem paketi olarak önümüze konulmamıştır.
Bizim Cumhuriyetimiz; esaret altına alınmak istenilen bir milletin; zincire vurulmak istenilen ruhunun şahlanışından doğmuştur.
Bizim Cumhuriyetimiz; „Hürriyet benim karakterimdir“ diyen; bir yüz Yılın liderliğini hala elinde tutan; bin yılın adamı olarak seçilen; ölümünde arkasından sadece dostlarının değil, düşmanlarının da ağladığı bir dehanın önderliğinde ve onun dehasal fikirlerine uyan arkadaşları ve Türk milleti tarafından kurulmuştur.
Bizim Cumhuriyetimiz; cephelerde binlerce şehit vererek namusuna el dokundurmayan bir milletin mirasıdır.
Bizim Cumhuriyetimiz; çocuğunun üzerinden örtüyü alarak; cepheye taşıdığı mermiyi örten kadınlarımızın kurduğu Cumhuriyettir.
Bizim Cumhuriyetimiz, bizim Cumhuriyetimizdir, üzerinde onunla yaşayanların dışında hiç bir başkalarının emeği yoktur, hakkı da yoktur; ve hiç bir zamanda olmayacaktır; çünkü; biz onun bekçisiyiz!

Mehmet Nuri Sunguroğlu
22.10.2017

 

​İKİ KUMANDAN, İKİ SÖZ

[Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u! / Fatih Sultan Mehmet 1453
Geldikleri gibi giderler! / Mustafa Kemal Paşa …ve gittiler 1923

***

Bugün 29 Mayıs. İstanbul’un Büyük kumandan Fatih tarafından fethinin 564. yıl dönümü; kutlu olsun!

Peki… İstanbul’un 94 yıl önce Gazi Paşa tarafından kurtuluşunu ne zaman bu muhteşemlikle kutlayacağız?

Hani; „O“ çok gururla söylediğiniz ama, bir türlü kabul edemediğiniz: „geldikleri gibi giderler“! sözlerinin söylenişine sebep olan 61 pare düşman gemisinin top namlularının Dolmabahçe sarayına döndüğünü gördüğünde söylemişti bu cümleyi! „Geldikleri gibi giderler“! …demişti.

Adana’dan gelmişti, yorgundu. Çanakkale’de geçit vermediği düşman gemilerini Kız kulesi önünde gördüğünde hüzne boğularak söylemişti. …ve onlar geldikleri gibi de gitmiştiler!

Türk Ordusunun 6 Ekim 1923 günü coşkun bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları arasında ve çiçek yağmuru altında kente girmesiyle İstanbul’un işgali de sona ermişti.

Peki… 6 Ekim 1923 tarihinin yıl dönümlerini ne zaman kutlayacağız?

Mehmet Nuri Sunguroğlu

29 Mayıs 2016

YENİDEN DİRİLİŞ Mİ? ANLAMADIM, BİR DAHA ANLAT!

ISTANBULÜlkemizde „yeniden diriliş“ gibi hamasi sloganlarla günlerdir tarihte görmediğimiz bir siyasi şov yapılmaktadır. Yeniden dirilmek için, önce ölmek gerek. Biz 93 yıl önce ölümden dönmüş ve dirilmiştik; bu arada yeniden ölmüştük de, haberimiz mi olmadı!

Bugün 29 Mayıs. İstanbul’un Büyük kumandan Fatih tarafından fethinin 563. yıl dönümü; kutlu olsun!

Peki… İstanbul’un 93 yıl önce Gazi Paşa tarafından kurtuluşunu ne zaman bu muhteşemlik le kutlayacağız?

Hani; „O“ çok gururla söylediğiniz ama, bir türlü kabul edemediğiniz: „geldikleri gibi giderler“! sözlerinin söylenişine sebep olan 61 pare düşman gemisinin top namlularının Dolmabahçe sarayına döndüğünü gördüğünde söylemişti bu cümleyi! „Geldikleri gibi giderler“!

Adana’dan gelmişti, yorgundu. Çanakkale’de geçit vermediği düşman gemilerini Kız kulesi önünde gördüğünde hüzne boğularak söylemişti. …ve onlar geldikleri gibi de gitmiştiler!

Yoksa bu cümleye de mi sahip çıkacaksınız! El insaf Yarabbi!

Evet…bir yeniden diriliş var ama; günümüzdeki tarihini bilmeyenlere anlatılan ve üzerinden şov yapılan diriliş değildir o diriliş. O diriliş; İstanbul’un 5 yıl süren işgalinden sonra, Türk Ordusunun 6 Ekim 1923 günü coşkun bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları arasında ve çiçek yağmuru altında kente girmesiyle sona erdiği gündür!

Yani; Türk milleti; „Gazi Paşasının önderliğinde ve söylediği gibi; İstanbul’a geldikleri gibi giden düşmanlarının gidişini seyrettiği, 6 Ekim 1923 yeniden dirildiği gündür“!

Şovunuzu anladık da, en azından şov yaparken gülünç olmayın efendiler!

Mehmet Nuri Sunguroğlu

29 Mayıs 2016